Bir duygu ya da düşüncenin yeterli sayıda sözcükle belirtilmesi, gereksiz sözcük veya söyleyişlere yer verilmemesidir, (Anlamdaşlıktan kaçınmak)
Örnekler:
Söylenmek istenen duygu ve düşüncenin kolay anlaşılması ve kavranabilmesi özelliğidir. Bir cümle, bir paragraf, bir yazı "açık" ise okuyan ya da dinleyen, ne denmek istendiğini tam olarak anlar. Açıklığın karşıtı kapalılıktır.
Örnekler:
"Bu kurallar sadece öğrencileri ilgilendirmiyor."
1. anlam: Söz konusu kurallar, "öğrenciler" dışındaki herkesi ilgilendiriyor anlamı var.
2. anlam: Öğrencilerle birlikte diğer insanları da ilgilendiriyor anlamı var.
"Ben annemi, babamı kardeşlerimden daha çok düşünüyorum."
1. anlam: Annemi ve babamı kardeşlerim az düşünüyor; ben çok düşünüyorum.
2. anlam: Ben, kardeşlerimi az düşünüyorum; annemi, babamıçok düşünüyorum.
"Avrupa'dan döndüğünü daha bu sabah öğrendim,"
1. anlam: Avrupa'dan dönen, karşımızda olan, konuştuğumuz kişi olabilir. (Senin Avrupa'dan döndüğünü ...)
2. anlam: Avrupa'dan dönen kişi, kendisinden söz edilen herhangi biri olabilir. (Onun Avrupa'dan döndüğünü ...)