Varsağı, Güney Anadolu'da "Varsak" boyu arasında, özel bir ezgi ile söylenen bir nazım çeşitidir. Ölçek ve nazım biçimi bakımından semai gibidir; ondan ayrıldığı noktalardan biri ezgisi, öteki de, ilk dörtlükte bre!, behey!, hey! gibi yiğitçe ünlemler kullanılmasıdır:
Yürü bre yalan dünya!
Bre ağalar, bre beyler!
Yürü behey Bulgar-dağı!
Behey ala gözlü dilber!
Hey ağalar! böyle mi olacak...
Hey ağalar! kış mı olacak...
Dörtlük sayısı 3-5'tir; kimi zaman daha çok da olabilir. Varsağı, Arapça "î" ilgi ekiyle kurulmuş olan Varsagî sözünün söylenişinin Türkçeleştirilmiş biçimidir; "Varsak"lara özgü bir ezgi ile söylenen bir çeşit halk türküsü ve şiiri" anlamındadır. Bu yolda kurulmuş daha başka ezgi ve nazım türü adları da vardır: türkü (Türkî: Türk'lere özgü), Türkmanı (Türkmânî: Türkmen'lere özgü), bayatı (Bayatî: Bayat boyuna özgü).
Varsağıda da, koşma ve semaide işlenen tema ve konular kullanılır. Bu türün en güzel örneklerini Karacaoğlan söylemiştir.
Örnek:
VARSAĞI (GÜZELLEME)
Yürü bre Bulgar-dağı
Hemen dağlar sende m(i) olur
Yaylalı sümbüllü yurtlar
Büyük evler sende m(i) olur
Yükseğinde döner kuşlar
Engininde kervan işler
Kürk giydirir at bağışlar
Yiğit beyler sende m(i) olur
Yaylası ufak tepeler
Yağar yağmur kar sepeler
Kulakta altın küpeler
Hemen dilber sende m(i) olur
Kârac(a)oğlan düz ovalar
Şahinin keklik kovalar
İnil inil taş yuvarlar
Büyük seller sende m(i) olur
Karacaoğlan